Küresel sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelere göre 2 santigrat derecenin altına indirmek ve bunu 1,5 dereceye düşürme çabalarını zorlamak amacıyla 195 ülke, 2015 yılında tarihi Paris Anlaşması'nı imzaladı.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin (UNFCCC) bir ürünü olan Paris Anlaşması, ulusların iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkma kapasitelerini geliştirmeyi amaçlıyor. Paris Anlaşması'nın temel amacı, küresel ortalama sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelerin 2°C'nin oldukça altına indirmek ve ulusların küresel ısınmayla başa çıkma kapasitelerini geliştirmek için sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlandıracak önlemlerin alınmasıdır. Paris Anlaşması, tüm imzacı ülkelerin, ülkenin emisyonları azaltma ve iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlama çabalarını özetleyen Ulusal Olarak Belirlenmiş Katkıları (NDC'ler) sunmasını şart koşuyor. NDC'ler, ilerlemeyi değerlendirmek ve zaman içinde hırsı artırmak için her beş yılda bir gözden geçirilir.
Paris Anlaşması'nın en önemli yönlerinden biri, şeffaflık, hesap verebilirlik ve katılımcılığa yaptığı vurgudur. Paris Anlaşması, emisyonların ve uyum çabalarının düzenli olarak raporlanması ve gözden geçirilmesi için bir çerçeve sağlamanın yanı sıra, gelişmekte olan ülkelere düşük karbonlu, iklime dayanıklı ekonomilere geçiş yapmalarına yardımcı olmak için mali destek sağlıyor. Paris Anlaşması, iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik küresel çabalarda ileriye doğru atılmış önemli bir adım olarak kabul ediliyor. 2016 yılında Paris Anlaşması, ülkelerin büyük çoğunluğunun onaylamasıyla yürürlüğe girdi. O zamandan beri, birkaç ülke yüzyılın ortasına kadar net sıfır emisyona ulaşma sözü verdi ve birçok ülkede düşük karbonlu ekonomilere geçiş sürüyor.
Genel olarak, Paris Anlaşması, ülkelerin bugün dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük zorluklardan birini ele almak için birlikte çalışma taahhüdünü temsil ediyor. Ancak, Paris Anlaşması'nın hedeflerine ulaşılmasını ve küresel sıcaklıkların üzerinde anlaşmaya varılan tehlikeli eşikleri aşmamasını sağlamak için daha yapılacak çok iş var.
Yazar:
Murat Kaplan