FTSE4Good Endeksi ve Sürdürülebilir Yatırımların Yükselişi

FTSE4Good Endeksi, 2001 yılında hayata geçirilmiş olup, şirketlerin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) kriterlerine uygunluğunu ölçmek amacıyla tasarlanmıştır. Bu endeks, dünya genelindeki şirketlerin ESG performanslarını değerlendirerek, yatırımcılara sorumlu yatırım fırsatları sunmaktadır. Endeks, finansal ürünlerin oluşturulmasında, araştırma faaliyetlerinde, referans olarak kullanılmasında ve sürdürülebilir yatırım portföylerinin performansını ölçmede kullanılmakta olup, şeffaf yönetim ve belirlenmiş ESG kriterleri sayesinde, sürdürülebilir yatırım ürünlerini değerlendirmek veya oluşturmak isteyen çok çeşitli piyasa katılımcıları için uygun araçlar sunmaktadır.

Türkiye, FTSE4Good Gelişen Pazarlar Endeksi kapsamında yer almakta olup, bu durum Türk şirketlerinin uluslararası alanda tanınmasına ve yatırımcılar için cazip hale gelmesine yardımcı olmaktadır. Bu endeks, Türkiye'den ESG standartlarına uygun şirketlerin performanslarını ölçer ve sürdürülebilirlik yönünden uluslararası yatırımcılar için değerli bir kaynak teşkil etmektedir. Türkiye'deki şirketlerin bu endekse dahil olması, çevresel ve sosyal sorumluluklarını yerine getirme konusunda önemli bir adım olarak değerlendirilmekte olup, bu da onların küresel pazarda rekabetçiliklerini artırmaktadır.

FTSE4Good Endeksi, küresel pazarlarda sürdürülebilirlik pratiklerini teşvik eden önemli bir mekanizma olarak kabul edilmektedir. Endeks, şirketlerin çevresel ayak izlerini azaltma, sosyal katılımı artırma ve etik yönetim uygulamaları geliştirme çabalarını desteklerken, Türkiye'deki şirketlerin bu endekse dahil olmaları, yerel ve global düzeyde sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma yolunda atılan adımları somutlaştırmaktadır. Bu süreçte, şirketlerin transparent ESG raporlamaları, yatırımcı güvenini artırır ve Türkiye ekonomisine olan uluslararası ilgiyi pekiştirir. FTSE4Good Endeksi'nin varlığı, sürdürülebilir yatırımların geleceği açısından umut verici olup, Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınma çabalarında önemli bir mihenk taşı olmaya devam edecektir.

Yazar: Mina Üstün