ESG, en kısa anlatımıyla finans dışı faktörleri- şirketin çevreye yaklaşımı, sosyal çevresi ile iletişime geçme biçimi, etik değerleri ve yönetim mekanizması- hesaba katarak geleceğe dönük risklerin azaltıldığı, sürdürülebilir bir finans performansı elde etmek için kurgulanmış bir stratejidir.
2021 yılında Dünya Ekonomik Formu tarafından yayınlanan Küresel Risk Raporu incelendiğinde, hem kısa hem orta vadede dünyadaki başlıca risklerin salgın hastalıklar, iklim değişikliği ve geçim sıkıntısı olduğu görülmektedir. Günümüzde yaşadığımız pandeminin küresel ekonomiye verdiği zararın boyutu bu duruma örnek niteliğindedir. Küresel risklerin genel olarak çevresel risk başlığı altında toplanıyor olması ESG’nin şirketler ve yatırımcılar için önemini arttırmakta, ESG anlayışına uygun bir yönetişim modelinin, geleceğin sorunları ile baş edebilme kapasitesini arttırdığı görülmektedir.
Tam da bu noktada devreye ESG kriterleri girmektedir. Kriterler, şirketlerin sürdürülebilir bir yönetişime sahip olmak için uyum sağlaması gereken durumları ifade etmektedir. Çevre, sosyal ve yönetişim başlıkları altında sınıflandırılan bu kriterlerden bazılarına bakacak olursak, çevre sorunları altında; iklim değişikliği ve karbon emisyonları, hava ve su kirliliği, biyoçeşitlilik, ormansızlaşma, atık yönetimi, enerji verimliliği ve su kıtlığı gibi kategoriler bulunmaktadır. Sosyal yönetişim alanında ise, müşteri memnuniyeti, veri koruma ve gizlilik, cinsiyet ve çeşitlilik, çalışan bağlılığı, toplum ilişkileri, insan hakları ve çalışma standartları gibi kriterlerin ön plana çıktığından bahsedebiliriz. Son olarak yönetişim kavramının altında ise, kurumsal yönetim çerçevesi, denetim kurulunun yapısı, şeffaflık, rüşvet ve yolsuzluk gibi başlıklar bulunmaktadır.
Firmaların sürdürülebilirliklerini ölçmede yukarıdaki ESG kriterleriyle entegrasyonu önemli bir yerde durmaktadır. Bir firmanın ESG kriterlerinden hangilerine ne ölçüde uyum sağladığı, şirkete ait yatırımların etkisini ve ilgili risk durumların belirlenmesinde önemli bir belirleyen durumundadır. Günümüzde, sıfır karbon emisyonunu benimseyen ülkelerin sayısının giderek artmasıyla bağlantılı olarak önümüzdeki yıllarda çevre dostu yatırımların artması beklenmektedir. Diğer yandan, yapılan anketlerde sosyal ve çevresel meselelerde sorumluluk sahibi firmaların ürünlerinin gençler tarafından daha çok tercih ettiği görülmektedir. Tüm bu parametreler göz önüne alındığında gelecekte birçok firmanın verimli bir finans performansı için ESG kriterlerine uyum sağlamak zorunda kalacağı söylenebilir. Günümüzde ESG kriterlerine uyum sağlamak firmalar için geleceğe dönük önemli bir yatırım olarak görülebilir.
Yazar:
Irem Derya
Kaynak:
Şirketlerin Hayatta Kalmak İçin ESG meselelerini Etkin Yönetmeleri Kritik, Beste Göksel-İldem Demir, Ekim 2020,
Kapitalizmin Beyaz Atlı Prensi: ESG, Murat Berk, 22 Nisan 2021
Commenti