Günümüzde, tüketicilerin etkisi sadece harcamalarıyla sınırlı değil; aynı zamanda satın alma kararlarıyla da belirlenmektedir. Tüketici aktivizmi, bu gücün etkili bir şekilde kullanılma pratiğini ifade eder. Tüketiciler, belirli bir markayı boykot etme veya destekleme kararları alarak bu etkiyi ortaya koymaktadırlar. "Buycott," tüketicilerin geleneksel alışveriş alışkanlıklarının dışına çıkarak bilinçli bir şekilde belirli bir ürünü satın almalarını ifade eder; bu, bir işletmeyi destekleme amacını taşır.
Bu terim, 2009 yılında tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarının dışında bir markayı destekleme davranışının literatüre girmesiyle ortaya çıkmıştır. "Boycott" (boykot) kelimesinin içindeki bir harfin değiştirilmesiyle türetilen "buycott," satın alma anlamına gelir. Tüketicilerin hoşnut oldukları bir markayı destekleme niyetiyle yapılan bir eylemdir. Sadece belirli bir markadan ara sıra alışveriş yapmak değil, aynı zamanda işletmenin benimsediği politikaları takdir etmek anlamına gelir. Bu davranış, özellikle takdir edilen politikaları desteklemek amacıyla bilinçli bir karar almak anlamına gelir.
Buycott, sosyal, çevresel ve etik konularda olumlu politikaları destekleyen işletmeler üzerinde büyük etkiler yaratabilir. Tüketicilerin topluca sergiledikleri bu davranışlar, işletmelerin toplum gözündeki itibarını artırabilir ve satışlarına olumlu etki yapabilir. Buycott, tüketici aktivizminin bir parçası olarak giderek daha yaygın hale gelmektedir. Medyanın etkisi, artan alım gücü ve bilinçli tüketicilerle birlikte buycott, günümüzde önemli bir tüketici hareketi haline gelmiştir. Bu bilinçli satın alma davranışının, işletmelerin politikalarına duyulan takdiri artırmak amacıyla gerçekleştirildiği bu tür tüketici aktivizminin, gelecekte de konuşulan bir konu olmaya devam edeceği kaçınılmazdır.
Yazar:
Mina Üstün