top of page
  • Mina Üstün

Aşırı Turizm: 2024

Güncelleme tarihi: 28 Haz

Aşırı Turizm

Günümüzde turizm sektörü, dünya genelinde milyonlarca insanı hareket ettirerek ekonomik büyümeye katkı sağlamaktadır. Ancak, bu hareketlilik beraberinde "aşırı turizm" (overtourism) olarak bilinen önemli bir sorunu da getirmektedir. Aşırı turizm, belirli turistik bölgelerdeki ziyaretçi yoğunluğunun yerel halk, çevre ve altyapı üzerinde olumsuz etkiler yaratmasıyla karakterize edilmektedir. 2024 yılı verilerine göre, bu sorun dünya genelinde birçok popüler destinasyonda ciddi boyutlara ulaşmıştır.


Etkileri ve Güncel Veriler


2024 yılında yapılan araştırmalar, dünya genelinde en çok ziyaret edilen şehirlerin aşırı turizmden ciddi şekilde etkilendiğini göstermektedir. Örneğin, Venedik, Barcelona ve Amsterdam gibi şehirlerdeki turistik yoğunluk, yerel halkın yaşam kalitesini düşürmekte ve doğal kaynakları zorlamaktadır. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan birçok bölge, ziyaretçi akını nedeniyle tehlike altındadır.


Venedik'te günlük turist sayısı 100.000'i aşmış durumda olup, bu durum şehrin kırılgan altyapısı üzerinde ciddi baskılar yaratmaktadır. Barcelona'da ise yıllık turist sayısı 30 milyonu geçmiştir, bu da yerel halk arasında huzursuzluğa yol açmaktadır. Amsterdam, turist akışını yönetmek için çeşitli önlemler almış olsa da, ziyaretçi sayısının artışı devam etmektedir.


Türkiye de aşırı turizmin etkilerini hissetmektedir. 2024 yılı verilerine göre, Türkiye'nin en popüler turistik destinasyonlarından biri olan Kapadokya, yıllık 4 milyon turist sayısına ulaşmıştır. Bu yoğunluk, bölgenin hassas doğal yapısı üzerinde baskı oluşturmakta ve sürdürülebilir turizm uygulamalarının önemini artırmaktadır. Benzer şekilde, İstanbul'da turist sayısının 20 milyona yaklaşması, tarihi yarımada ve çevresindeki yerleşim yerlerinde yaşam kalitesini etkilemektedir.


'Sürdürülebilir Çözümler' neler olabilir?


Aşırı turizmin getirdiği sorunları hafifletmek ve sürdürülebilir bir turizm anlayışını teşvik etmek amacıyla 2024 yılı itibarıyla birçok destinasyon yenilikçi stratejiler benimsemektedir. Bu stratejiler arasında, ziyaretçi sayısını sınırlandıran kota uygulamaları, dijital rezervasyon sistemleri, yerel halkın turizm planlamasına aktif katılımı, alternatif turizm rotalarının geliştirilmesi ve çevresel eğitim programları yer almaktadır.

Türkiye'de de Kapadokya ve Pamukkale gibi bölgelerde ziyaretçi kotası uygulanması düşünülmekte, İstanbul'daki bazı tarihi alanlarda dijital rezervasyon sistemleri hayata geçirilmektedir. Ayrıca, kırsal turizmin teşvik edilmesi, Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu gibi alternatif destinasyonların tanıtımı ve çevre bilincini artırmaya yönelik kampanyalar, Türkiye'nin sürdürülebilir turizm hedeflerine ulaşmasında önemli rol oynamaktadır.


Aşırı turizm, turizm sektöründe karşılaşılan önemli bir sorundur ve sürdürülebilir çözümler gerektirmektedir. 2024 yılı verileri, bu sorunun küresel boyutta ele alınmasının ve yenilikçi yaklaşımların benimsenmesinin gerekliliğini göstermektedir. Ziyaretçi yönetimi, yerel halkın katılımı ve çevresel farkındalık gibi stratejiler, turizmin olumsuz etkilerini hafifletmede kilit rol oynamaktadır. Bu bağlamda, sürdürülebilir bir turizm anlayışının geliştirilmesi, hem destinasyonların korunması hem de turizmin uzun vadeli başarısı için kritik öneme sahiptir.


Türkiye'de de aşırı turizmle başa çıkmak ve turizm sektörünün sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla benzer stratejilerin uygulanması büyük önem arz etmektedir. Hem yerel hem de uluslararası turistlerin doğaya ve kültüre saygılı bir şekilde seyahat etmeleri, geleceğin turizminin şekillenmesinde belirleyici olacaktır.



Yazar:

Mina Üstün



Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page