25 Haziran 1998'de Danimarka'nın Aarhus şehrinde imzalanmıştır. “Çevre Konularında Bilgiye Erişim, Karar Vermeye Halkın Katılımı ve Yargıya Başvuru Sözleşmesi” veya daha yaygın bilinen adıyla Aarhus Sözleşmesi olarak geçmektedir. 30 Ekim 2001'de yürürlüğe girmiştir. Mart 2014 itibari ile, 46 devlet ve Avrupa Birliği olmak üzere 47 ayrı tarafı vardır. Sözleşme, bireylere çevre ile ilgili bilgilere erişim hakkı veren uluslararası bir anlaşmadır. Karar alma süreçlerine halkın katılımı teşvik edilmektedir. Çevresel konularda adalete erişim sağlamaktadır.
Aarhus Sözleşmesi sonucu vatandaşlara çevresel kararlara itiraz etme ya da çevre ile ilgili mevzuattan doğan haklarının ihlal edilip edilmediğini yasal olarak gözden geçirme hakları verilmiştir. Kurulan bilgi merkezi ile küresel bir veri tabanı olarak da işlev görmektedir. Sözleşme, yaşam haklarının korunmasına katkı sağlamak amacıyla, çevresel konularda bilgi ve belge edinme, karar vermede halkın katılımı ve yargıya erişim konularını ele alan ilk uluslararası sözleşmedir. Sözleşme uluslararası düzeyde kabul edilen önemli hukuki bir belgedir.
İlgili sözleşme ile taraf olan ülkelerin uyması gereken sıkı kurallar belirlenmiştir. Şimdiki ve gelecek nesillere gerek çevre bilincini kazandırmak önemli amaçlardan biridir. Sözleşme kurallarına uyum sağlamak amacı ile tedbirler alınması gerekmektedir. Çevreci kurumlar tanınmalıdır. Ülkece destek olunmalı ve gelişimi sağlanmalıdır. Gerekli değişimler adına hukuki düzenlemeler elzemdir. En önemlisi de doğayı korumak pahasına haklarını savunan kişileri, devlet korumalı ve büyük şirketlerin önünde yalnız bırakmamalıdır. Sözleşme’de ele alınan temel kategoriler vardır.
Bilgiye erişim, halkın katılımı ve yargıya erişim sözleşmenin dayandığı üç sütundur.
Bilgiye erişim, yazılı, görsel, işitsel, elektronik ya da diğer herhangi bir somut formdaki bütün bilgiler anlamına gelmektedir. Herhangi bir bireyin çevresel bilgilere kolayca erişmesini kapsamaktadır. Kamu makamları, bireylere gerekli tüm bilgileri sağlamalıdır. Bu bilgiler zamanında ve şeffaf bir şekilde toplanmalı ve aktarılmalıdır.
Halk karar alma süreçlerine katılım yapabilme hakkına sahiptir. Hayata geçirilen ya da geçirilecek tüm projeler halk tarafından da denetlenebilir olmalıdır. Toplum, karar alma ve yasama sürecine sahiptir. Karar vericiler, insanların bilgi ve uzmanlıklarına saygı göstermelidir. Bu saygı projelerin kalitesinin artması için büyük bir fırsattır. Bireylere planlama, çevre lisansları, kıyı ve atık lisansları gibi yayınlar duyurulmalıdır.
Proje sahiplerinin ilkeleri ihlal etmesi sonucunda halkın adli veya idari başvuru prosedürlerine başvurma hakkı vardır. Kamu makamlarının, çevreyi etkileyen projeler ve çevreyle ilgili plan ve programlara ilişkin karar alma süreçlerine halkın ve çevreyle ilgili STK'ların anlamlı bir şekilde katılmalarına izin vermeleri gerekmektedir.
Yazar:
Çağın Ergün
Kaynakça: